Kuşadası ve Çevresi
Kuşadası, Türkiye turizminin ilk noktalarındandır. Özellikle muhteşem hava kalitesi, büyüleyici gün batımları ve eşsiz koyları ile turizmin gözde merkezlerindendir.

Efes Antik Kenti
Efes, Yunanca Ephesos, Anadolu’nun Batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesi sınırları içerisinde bulunuyor. Efes, tarih öncesinden başlayarak Hellenistik, Roma, Bizans (Doğu Roma), Beylikler ve Osmanlı Dönemleri boyunca kesintisiz yerleşim görmüştür ve her zaman politik ve ticari bir merkez olmuştur. M.Ö. 7000 yıla kadar uzanan tarihi boyunca bilim, kültür ve sanatta önemli rol oynayan Efes, antik dünyanın en önemli metropollerinden biridir. Anadolu’nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı, antik dünyanın yedi harikasından Artemis Tapınağı’nın da Efes’te olması önemini artırıyor. Efes Örenyeri’nde başta Hellenistik ve Roma olmak üzere; farklı uygarlıklara ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgeleri bulunuyor. Eşsiz mimari eserleri binlerce yıldır ayakta olan bu mega antik şehir, 1994’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edildi ve 2015 yılında Dünya Mirası olarak tescil edildi..
Meryem Ana Evi
Meryem Ana Evi, Selçuk’a 9 km uzaklıktaki Bülbül Dağı üzerinde bulunmaktadır. İsa’nın ölümünden 4 ya da 6 yıl sonra St. John’un Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği bilinmektedir. 1891 yılında Lazarist papazlar Alman rahibe A.Katherina Emmerick’in rüyası üzerine Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği evin araştırmalar sonunda bu ev olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Efes antik kentin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, küçük bir Bizans kilisesi bulunmaktadır. Katolik hacılar İsa’nın annesi Meryem’in, Havari Yuhanna tarafından bu taş eve getirildiği ve cennete alınışına kadar bu evde yaşadığına inanarak ziyaret etmektedirler.


Eski Tabakhaneler
Kuşadası Yat Limanı karşısındaki Akyar bölgesi adıyla bilinen Tabakhanelerden günümüze ancak 22 adet bina ulaşabilmiştir. Bu binalardaki dericilik Osmanlı deyimi ile debbağlık mesleği 1968 yılına kadar sürmüş ve burada karatabaklıkla vaketa ve daha birçok deri malzeme üretilmiştir. Tabakhaneler 1970 lerden sonra uzun yıllar evsizlere barınak olmuş ve büyük ölçüde tahrip olmuştur. Aynı işlevi devam ettirmesi mümkün olmayan bu yapıların varlıklarını sürdürebilmeleri için yeniden işlevlendirilmelerine yönelik belgeleme, analiz ve restorasyon çalışmaları yapılmıştır. Aslına uygun olarak restore edilmiştir. DoubleTree by Hilton markası altında yeni bir otel yapısı ile yeniden işlevlendirilen eski tabakhane binaları birleşerek özel bir sentez meydana getirmişlerdir.
Güvercinada
Kuşadası Körfezinin ağzında limanı koruyan bir konumdadır. Kuşadası için bir simge niteliği taşıyan adada Bizans döneminde Scala Nouva adıyla anılan Kuşadası’na denizden gelebilecek saldırılara karşı üzerinde Cenevizliler tarafından inşa edilmiş bir kale bulunmaktadır. UNESCO, Mayıs 2020’de kaleyi “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” dosyası kapsamında Dünya Mirası Geçici Listesi‘ne dahil etmiştir.


Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı
1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış ve 1966 yılında restore edilmiştir. Deniz ticareti için yaptırılan bir Osmanlı Kalesi olup, avlunun etrafını iki katlı revaklı bir kapalı mekan çevrelemektedir. Kurşunlu Han, yani Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı önce kale olarak yaptırılmış, daha sonra han olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kalın ve yüksek duvarların çevrelediği dikdörtgen avlunun etrafında iki katlı, revaklı kapalı mekan vardır.
Milli Park
Samsun dağlarının Ege Denizi’ne uzantısı olan Dilek yarımadasındaki ormanlık alan, 1966 yılında Milli Park olarak korunmaya alınmıştır. Milli Park 11.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. İlginç jeolojik ve jeomorfolojik yapısı yanında, Dilek Yarımadası, Akdeniz Flora Bölgesi elementleri ve Avrupa Sibirya Flora Bölgesi elementleri içermesi bakımından önemlidir. Bu benzersiz çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biogenetik Rezerv Alanı” kabul edilmiştir. Ayrıca bu sahiller Avrupa’nın en nadir memeli türlerinden olan Akdeniz Fokları için de doğal bir yaşam alanı oluşturmaktadır. Park, ayrıca doğayı sevenler için orman içi patikalarda yürüme ve tırmanma olanakları da sağlamaktadır.
